25 Mart 2015

Platon'un Filozof Kralı

Platon ve Devlet

platon devletSağlımız için en iyi doktorları, evlerimiz için en iyi mimarları, haklarımız için en iyi avukatları seçmeye çabalayan bizler; söz konusu ülke yönetimi olduğunda; karizmatik duruşu, ideolojik bakış açısı, hitabet biçimine aldanıp; yönetim erki, etkinliği, yetkinliği olup olmadığını göz ardı ederek, yanlış kişi ya da kişileri tercih edebiliyoruz. Devlet idare etmek, diğer mesleki çabalardan çok daha kolaymışçasına. 

Platon “Ya Krallar Filozof, ya Filozoflar Kral olmalı” derken, muhtemelen devlet idaresinin bilge kişilerin ellerinde, akli esaslar doğrultusunda yürütülmesini kast etmişti. Üstelik insanın mutluluğu ile sitenin mutluluğunun birbirine bağlı olduğunu düşünen filozofa göre, mutsuzluğumuzun nedeni, yanlış tercihlerimiz olabilir mi ?

Platon'a göre devlet, üzerinde ikamet eden bireylerin karakterlerinden  doğar. Yaratılan her kurum, insan ruhunun bir parçasına karşılık gelir. İnsan ruhunun iştahlı, arzulayan kısmı; beslenmek ister, barınmak ister, giyim ihtiyacı giderilsin ister, ancak bu gereksinimlerini tek başına karşılaması mümkün değildir. Bu durum insanların bir arada yaşamalarını zorunlu kıldığı gibi, birtakım mesleki örgütlenmeleri de beraberinde getirmiştir. Öncelikle çiftçiler, duvarcılar, dokumacılar v.b. meslek grupları, zamanla bunların tedarikçileri ile birlikte toplumun ekonomik düzeni de şekillenmiş olur. 

İnsan ruhunun bir de yürekli, atılgan yönü vardır. Toplumların gelişimi yeni toprak gereksinimlerini, mevcut toprakların korunması zorunluluğunu doğurur. Tıpkı insanın yürekli atılgan karakteri gibi sitelerin de yürekli cesur bekçileri, askerleri olmalıdır. 

Ve en nihayetinde, insan ruhunun arzulayan ve öfkelenen yönlerini kontrol eden akıllı yönü gibi, toplumun farklı sınıfları arasında uyumu, birlikteliği sağlayan, site sakinlerini sevgi ile birleştiren, devletin akıllı yanını oluşturan, idarecileri 
vardır. 

Böylelikle toplumu; zanaatkarlar, koruyucular ve yöneticiler olmak üzere sınıflara ayıran Platon; nasıl ki erdemlilik ruhun parçalarının doğru düzeni ise, sitede de bu sınıfların kendine özgü işlevleri yerine getirecek şekilde düzenlenmesinin sitenin erdemini oluşturacağını düşünmektedir. Herkesin kendi doğal işlevlerine uygun konumlandığı, doğru düzenlenmiş bir sitenin de; bilge, cesur, ölçülü ve adil olacağını belirtmektedir.

Her sınıfın da bir erdemi vardır. Yönetici sınıfın erdemi; bilgelik. Koruyucu sınıfın erdemi; cesaret. Zanaatkar sınıfın erdemi ise ölçülülüktür. Ancak ölçülülük aynı zamanda sitedeki diğer sınıfların  da erdemi sayılmaktadır. Nasıl ki ruhun akıllı kısmı, diğer parçalarını kontrol altında tutuyor, ölçülülük de bütünün içindeki iyinin kötülere hakim olması anlamına gelmektedir. Bu üç tür erdemi doğuran ve yaşatan ise adalettir. 

İnsanın, toplum içinde doğru yerde konumlanması, her sınıfın kendi görev alanını bilerek, diğer sınıfların alanına müdahale etmemesini, toplumun düzeni için gerekli gören Platon, ruhun akıllı kısmı gibi, site yöneticilerinin de her şeyden önce bilge olması gerektiğini, devleti yönetecek olanların, onunla en fazla ilgilenen, devlet için en çok kaygı duyan, kendi iyiliğini devletin esenliği ve iyiliğiyle özdeşleştirmiş, bütünün refah ve mutluluğunu her şeyden üstün tutan kimseler olmasının büyük bir önem taşıdığını belirtir. Ve Platon'a göre bu özellikler de ancak, Filozof Krallar ile mümkündür. 

Platon'un yukarıda sadece genel hatları ile özetlediğim ideal devleti tabi ki ütopiktir. Toplumu sınıflara ayırması, bu sınıflar arası geçişleri imkansız kılması, yönetici ve asker sınıfın özel mülk edinmelerini, evlenmelerini yasaklaması, uygulanması güç kurallardır.


filozof kral
Yöneticilere özel mülk edinmelerini bile yasaklayan Platon, günümüz iktidarlarının, rüşvet ve yolsuzluk bataklığına saplanmış hallerini görseydi, ne düşünürdü acaba ? Erdemin tanımını, herkesin kendi doğasına uygun işlevi yerine getirmesinde bulan düşünür, devletteki görevlerin kişilere verilmesinde liyakatın değil de iktidara yakınlığın dikkate alınması karşısında, şaşkınlığını gizleyemezdi muhtemelen. 

Buna karşılık hepimiz; cesur askerlerimizin, bilge yöneticilerimizin olduğu, adaletin; devletin tüm kurumlarında etkin kılındığı  bir toplumda yaşamayı tabi ki arzularız. Ne diyelim; umudumuz yarınlarda ...


Kaynak:Ahmet Cevizci-Felsefe Tarihi
Anadolu Üniversitesi İlkçağ Feslefesi Tarihi

Bunlar da ilginizi çekebilir.
Creative Commons Lisansı
Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir.Tüm Yazılar Creative Commons Al 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...