1 Mart 2015

Diyojen ; Fıçının İçindeki Bilge...

Kynikler; Antisthenes, Diyojen

KyniklerÖzgürlük nedir? Zamanınızı istediğiniz gibi kullanabilme iradesi mi ? Sanırım bu durumda hiç birimiz yeterince özgür değiliz. En başta çoğumuz çalışmak zorundayız. Çünkü isteklerimiz var; para, mevki, kariyer, ev, araba.... İstediklerimizi elde etmek için zamanımızı, dolayısıyla özgürlüğümüzü veriyoruz. Peki özgürlüğümüzün karşılığında, mutluluğumuzu alabiliyor muyuz? Bu durumda; isteklerini, yalnızca yaşamasına yetecek düzeye indirgeyen, böylelikle zamanına hükmederek, özgürlüğünü elinde tutan Diyojen, gerçek mutluluğu bulmuş mudur acaba ?  


Felsefesini, bizzat kendi yaşam biçimi ile özdeşleştiren, Sokrates'ten sonraki bir diğer filozof da (M.Ö.412-M.Ö.323) Diyojen'dir. Aslında hayat hikayesinde felsefesine tezat ironik bir başlangıç vardır. Bir yunan kolonisi olan Sinope (Sinop)'ta doğan filozofun babası, kuyumcu ve sarraftır, dolayısıyla,hayatını sefalet içinde tüm maddi gereksinimlerini minimuma indirerek yaşamayı seçen bir filozofun, başlangıçta zengin bir aileye mensup olduğu anlaşılmaktadır. Babasının nüfusunun olması ya da siyasi nedenlerden dolayı bir iftira olma olasılığı olsa da, baba oğul kalpazanlık ve para üzerinde tahribat yaptıkları gerekçesiyle suçlanırlar. "Diyojen ve kalpazanlık, hadi canım!" diyesi geliyor insanın. Ancak yıllar sonra, Anadolu'da yapılan arkeolojik kazılarda, üzerlerinde Diyojen'nin babası Hicesias'ın adı yazılı, dökme demirden tahribata uğramış paralar bulunmuştur. Bu suçlamalar neticesinde Yunanistan'a sürgüne gönderilirler. Diyojen burada Kinik Okulun, Kinizm'in kurucusu Antisthenes ile tanışır. Ve öğrendiği felsefeyi bizzat yaşamaya başlar.

Antisthenes (M.Ö.444-M.Ö.368) Sofist Gorgias ve Sokrates'in öğrencisi olmuştur. Derslerini Kynosarges Gymnasion'unda verdiği için, kurduğu okula "Kynik Okulu" ve felsefesine de"Kinizm" denildiği söylenmekte ise de, bu okulun sembolü haline gelmiş olan Diyojen'in, sefalet içindeki yaşam biçiminin halk arasında "köpek gibi" olduğu yönünde nitelendirilmesi neticesinde, yunanca "köpek gibi " anlamına gelen "kynik" ifadesinin bu felsefe ile özdeşleştirildiği daha yaygın bir inanıştır. 

Kinizm
Antisthenes 

Antisthenes, Sokrates'in izinden giderek, asıl bilginin, soyut değil somut, pratik hayatta uygulanabilecek olan ahlaki bilgi olduğunu, özetle erdemin bilgisine sahip olunması gerektiğini düşünmektedir. Erdemli insan; hayattaki tüm kuruntularından kurtulmuş, iç huzura, özgürlüğe ve mutluluğa erişmiş insandır. Bunun için de insanoğlu tüm isteklerini , yaşamasına yetecek düzeye indirgemeli, şan, söhret, para gibi arzularından kurtulmalıdır. Bilakis hayatın zorlukları ile mücadele edebilecek dayanıklılığa ulaşmalı, kendi kendine yetebilmelidir. Kinizm felsefesi oldukça bireyseldir, bu nedenle de toplumsal ön yargılara karşı duran, insan yapımı devlet, aile, din gibi kurumları yadsıyan bir yapıdadır. Haz veren şeylerden kaçınırlar, özellikle Antisthenes'in "Hazdan, deli olmaktan daha çok korkarım" ifadesi bu görüşlerini yansıtmaktadır. İnsanın her türlü gereksinimlerine karşı bağlılıklarından kurtulur ise özgürleşeceğine inandıklarından, hazların insanı bağımlı kılarak bu özgürlüklerini engelleyeceğini düşünürler.


Kinizm
İşte Diyojen, kinik felsefenin etkisiyle, her türlü isteklerini minimuma indirgeyerek, bir fıçı içinde yaşamaya başlar. İnsanlardan dilenmekte, hayatta kalmasına yetecek yiyecek içeceğini temin edip, yaşamaktadır. Öyle ki, çeşmeden avucuyla su içen bir çocuğu görerek, kendi su tasını kıracak kadar işi ileri götürmüştür. Her türlü hazdan uzak, maddiyattan bağımsız, sefalet içindeki hayatı, halk arasında gülünç ve hatta köpeksi olarak tabir edilmeye başlanır. Ancak bir o kadar da bilge bir kişiliğe sahip olduğu da fark edilmektedir. Gündüz vakti elinde fener ile, "adam arıyorum" diye dolanmakta, devlet ve aile gibi düzenlere karşı çıkıp, kendisinin dünya vatandaşı olduğunu idda etmekte, tek eşliliği onaylamayarak, kadın ve çocuk ortaklığını savunmaktadır. Ayağına kadar gelen Büyük İskender'in "benden bir isteğin var mı?" şeklindeki talebine bile "gölge etme, başka ihsan istemem senden" diyecek kadar, arzularından arınmıştır, Diyojen. 

Kinik
Ölümü konusunda çok farklı rivayetler vardır, hangisinin gerçekten doğru olduğunu bilemeyiz, ancak ben, Diyojen'e en yakışanı diye düşündüğüm birini aksettireceğim sizlere.  Diyojen hayatındaki tüm ihtiyaçlarını en aza indirme gayretindedir ve bir gün farkına varır ki, gereğinden fazla nefes alıp vermektedir. Daha az nefes alıp vererek de yaşayabileceğini düşünür ve nefesini tutmaya başlar; tutar, tutar , tutar ve bir daha nefes alamaz...Bence bu son; Diyojen gibi çılgın bir filozofa en yakışanıdır. 

Bugün Sinop da Diyojen'in elinde feneri ile bir heykeli bulunmaktadır. Yolunuz düşer ise mutlaka ziyaret edin ve O'nunla birlikte nefesinizi tutmayı deneyin, ancak fazla abartmayın tabii.... 


Diogenes






 
Creative Commons Lisansı
Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir.Tüm Yazılar Creative Commons Al 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

10 yorum:

  1. Orjinallik denilen şey diyojen dir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıra dışı ve özgürlüğüne fazlasıyla düşkün bir karakter, öyle değil mi :)

      Sil
  2. Gündüz vakti elinde fenerle gezip insan arıyorum diyebilecek kadar mukemmel birisi..

    YanıtlaSil
  3. HİÇ YARDIM ETMEDİ BEN NE SORUYORUM KARŞIMA NE GELİYOR!!!!!!!!!!!11

    YanıtlaSil
  4. Fransız devriminde Diyojen'in Bilgeliğinden çok faydalanılmıştır,Antik çagın en büyük Filozoflaŕından birisidir..

    YanıtlaSil
  5. Fransız Devriminde Diyojenin ćok katkıları olmußtur.Çok büyük bir Filozoftur..

    YanıtlaSil
  6. saygıyla eğiliyorum👏👏👏

    YanıtlaSil
  7. Bizmi insaniz vaybe nerde bu insanlar

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...