4 Şubat 2015

Parmenides; Düşünülen Her Şey Var'dır.

Parmenides

Filozof
"Var olmak" ne demektir ? Zihniniz ve bedeniniz ile bir bütün olarak "var"sınız. Beden bütünlüğünüzü yitirseniz, akli melekelerinizi kaybetseniz; yine de "var olmaya" devam eder misiniz? Peki ölseniz, yapı taşlarına ayrılsanız, yok mu olursunuz? Geride kalan, sizi sevenlerin zihninde "var olmaya" devam etmez misiniz? "Var olmak" mutlaka mekanda yer kaplamayı gerektirir mi? Bir şeyin sadece düşünülüyor olması, o şeyin "var olduğu" anlamına gelir mi ? 
Bu soruları  Parmenides'e sorsanız, size şu cevabı verirdi. "Düşünülen her şey, vardır." Tüm bu soruların cevabını yazının sonunda bulacağız, ancak öncelikle Parmenides'i anlamaya çalışalım. 

FelsefeGüney İtalya'da Elealı bir filozof olan (M.Ö.600 ile M.Ö.500 arası) Parmenides, aynı zamanda Elea Okulu'nun da kurucusudur. Ksenofanes'in öğrencisi olmuş, O'nun her şeyi bilen, düşünen, kuşatan, biricik Tanrı fikrinden çok etkilenmiştir. Parmenides'den önceki İyonya'lı Doğa filozoflarının bir takım ön kabulleri vardı. Bunlardan ilki; varlıktan hiçlik, hiçlikten varlık meydana gelemez, yani var olan bir şey yok olamaz, yok olan bir şey de var olamaz diyerek; maddenin ezeli ve ebedi olduğunu söylüyorlardı. Bu konuda Parmenides de Onlar ile hem fikirdi. Diğer kabulleri ise şöyleydi. Her şeyin bir "arkhe"si ana maddesi, her şeyi meydana getiren ana bir ilke vardır ve her şey bu ana maddeden meydana gelmektedir. Hatırlarsanız bu ana madde kimine göre "su", kimine göre "ateş, kimine göre " hava" hatta  kimine göre "sayılar" oluyordu. 

Parmenides'in Doğa filozoflarına itirazları da burada başlamaktaydı. Her şey tek bir maddeye indirgeniyor ise, bir'den "çok" nasıl meydana geliyordu? Demek ki doğa filozoflarının "oluş" dedikleri böyle bir şey olamazdı. Madde madem ki ezeli ve ebedi idi, o halde Doğa filozoflarının iddaa ettikleri gibi bu ana madde değişime uğrayarak, varlıktan yokluğa , yokluktan varlığa nasıl geçiyordu? O halde "değişim" diye bir şey de olamazdı. Parmenides bunları söylerken, doğaya bakmıyor, gözlem ya da deney yapmıyordu, O'nun yaptığı tek şey akıl yürütmekti. Böylece O; filozoflar arasında ilk kez akıl yürütmeyi, yani mantığı kullanıyordu. 

"Oluş"u ve "değişimi" reddediyor. Değişim için yer değiştirmenin gerekli olduğunu, yer değiştirme için de boşluğun gerekli olduğunu, oluş ve değişim olmadığına göre, boşluğun da olamayacağını söylüyordu. Oysa ki hatırlarsanız Herakleitos "aynı ırmakta iki kere yıkanılmaz" derken, bizzat değişimin varlığını anlatmaya çalışmaktaydı. Her şeyin bir oluş ve değişim halinde, bir döngü ile sürüp gittiğini anlatıyor, zıtların savaşını, bu savaşın sonunda uyuma geçişi ve savaşın yeniden başlamasından söz ediyordu. Ancak asıl savaş felsefede başlamış, ilk kez karşıt düşünceler ortaya sürülmüştü. Demek ki aynı konuda birbirine tamamen zıt fikirler öne sürülebilir, bu karşıtlıklar ateşli bir hırsla savunulabilirdi. Nitekim "oluş"'un varlığını iddaa edenler ile "oluş"u inkar edenlerin savaşı, felsefe tarihi boyunca da sürüp gidecekti.

Parmenides doğaya gözlerini tamamen kapamıştı. Duyu verilerinden elde edilen bilgilerin birer sanı ve aldatmaca olduklarını, görünür çokluğun gerisindeki hakikate ancak düşünmekle, akıl ile varılabileceğini inanıyordu. Doğa filozofları da doğaya yönelerek hata etmişler, deneyim ile gözlemledikleri değişimleri "oluş" zannetmişlerdi. Oysaki akıl yürütmeler ile Parmenides sonuca varmıştı, madde ezeli ebedi ise, değişim, hareket, oluş; yok ise , "Her şey, Bir'di."
Felsefe

Gelin küçük bir örnek ile Parmenides'in nasıl düşündüğünü daha iyi anlamaya çalışalım. Örneğin karşınızdaki masanın üzerinde kırmızı renkli bir elma var. Bu elma; ağırlığı, kokusu, rengi ile bir bütündür öyle değil mi? Şimdi bu elmanın rengini, kokusunu, lezzetini ondan alalım. Bütün bunları soyutladıktan sonra hala zihninizde bir "elma" kavramı mevcut mu? Elbetteki mevcut. Daha da ileri gidelim, elmayı masadan tamamen kaldıralım. Artık bulunduğunuz mekanda elma yok. Ancak sizin zihninizde hala "elma" kavramı var, öyle değil mi? Parmenides'in sözleri ile ifade edersek "Düşünülen her şey, vardır." İşte Parmenides'e göre renk, lezzet, koku gibi deneyimlenen şeylerin hepsi birer sanı, aldatmaca ve gerçek bilgi değil. Asıl olan ise "varlık".Elmadan her şeyi alabilirsiniz, ancak varlığını alamazsınız. 

Felsefede akıl yürütmeyi ilk kez kullanması, felsefenin alanını; doğadan varlık bilime yönlendirmesi, bilgi kaynaklarını; deneyim ve akıl gücü şeklinde sınıflandırması, özdeşlik ilkesini "varlık var olandır,  var olmayan da var değildir" şeklinde çıkarsaması, Parmenides'in düşünce dünyasına büyük katkılarıdır. 

İlerleyen yaşlarında öğrencisi Elealı Zenon ile birlikte Atina'ya giderek, Sokrates ile tanıştığı söylenir. Bu da birlikte çıktığımız felsefe yolculuğunda Sokrates'e adım adım yaklaştığımızın habercisidir. 

Yazıyı bitirirken, başlangıçta sorduğumuz soruya Parmenides'in fikir yürütmesiyle yanıt verebiliriz sanırım.

"VAR" olmanızın, nefes alıp vermeniz ya da mekanda yer kaplamanız ile bir ilgisi yoktur; yeryüzünde sizi düşünen birileri olduğu müddetçe; VAR'sınız, demektir.


Felsefe



Creative Commons Lisansı
Bu sayfalardaki yazıların tüm hakları yazara aittir. Sadece kaynak gösterilerek, yazar adı ve orijinal sayfanın aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir ve paylaşılabilir.Tüm Yazılar Creative Commons Al 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

20 yorum:

  1. yazıya başlamadan önce girişte sorduğunuz sorular, gerçekten çok güzel. konunun anlaşılması açısından ve felsefenin zaten kendi yapısına da uygunluğu açısından bu metodunuzu çok beğendim ve faydalandım. teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl beğeninizi paylaştığınız ve beni yüreklendirdiğiniz için ben teşekkür ederim. Bir faydam olduysa ne mutlu bana ...

      Sil
  2. tesekkurler, yazmaya devam ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizler gibi okuyuculardan geri dönüş aldıkça mutlu oluyor ve daha çok yazmak istiyorum. Asıl ben teşekkür ederim..

      Sil
    2. Bu kadar bilgi ile bende filozofum eyvallah çok işime yararı

      Sil
  3. http://www.kitapyurdu.com/kitap/parmenidesin-tanricasi/432330.html

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Felsefe tarihi dersimiz var bu Filozoflar i nasil akilda tutabiliriz milet okulu filoziflari italya okulu ela okulu atomcu mektep sokrates sonrasi var da var😥😓😭

    YanıtlaSil
  6. Öncelikle bilgiler için çok teşekkür ederim.Parmenides açık ve de net bir şekilde anlatılmış,vermiş olduğunuz örnek ile daha da iyi pekiştirildi bundan daha anlaşılır anlatılamazdı sanırım.Yazılarınızın aynı anlatım çerçevesi içinde devamını diliyorum .

    YanıtlaSil
  7. Çok kısa ve öz bir şekilde anlatılmış. Her şey çok net. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  8. Süpersin güzel biraz daha örnekler katsaydın dahada güzel olurdu iyi anlamayanlar için ama yinede iyi anlatmışsın ��

    YanıtlaSil
  9. Muhteşem çok teşekkurler

    YanıtlaSil
  10. Şimdi birini düşünüyorsak o kişi varmı yani Jonghyun♡varmı hâlâ

    YanıtlaSil
  11. Şimdi birini düşünüyorsak o kişi varmı yani Jonghyun♡varmı hâlâ

    YanıtlaSil
  12. https://edebifeylesof.blogspot.com/
    Hayattaki her olgu hakkında bir çıkarımda bulunmak delilik midir? Buna delilik diyenin yaşamasındaki anlam nedir?

    YanıtlaSil
  13. Müthiş bir mantık.Teşşekkür.

    YanıtlaSil
  14. güzel bir yazı olmuş.. elinize sağlık

    YanıtlaSil
  15. İnanilmaz faydali ve guzel bir calisma olmuş sonunu o mukemmel sozle bitirmeniz hele...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...