Jean Bodin
Ruh, manevi dünyaya ait yüce ve kutsal, beden ise maddi dünyaya ait günahkar ve kötüdür, diye ayırır teoloji. Bunu sosyal hayata uyarlarsak toplumu nerede konumlandırırsınız? İçerisinde kötülükler, adaletsizlikler ve ahlaksızlıkların olduğu toplumun yeri de elbetteki maddi dünyaya ait olacaktır. Feodal dönemde kilise, manevi dünyanın iktidarını elinde tuttuğu gibi toplumun, maddi dünyanın yani dünyevi alanın iktidarını da tekelinde bulundurmak istemiş, bunun için de "iki kılıç teoremini" ortaya atmıştır. Nedir iki kılıç teoremi ? Kilisenin elinde iki kılıç vardır; biri manevi dünyaya ait diğeri maddi dünyaya. Her iki alanın kontrolü kilise de olsa bile dünyanın düzeni, idaresini sağlamak için maddi kılıcı Krala verir. Peki bu iki kılıcın da sahibi kimdir? Elbetteki Tanrıdır. O halde Kralın iktidarının kaynağı nedir? Tanrı.
Ortaçağın dini temelli ve ruh ile beden ya da madde ile ruh ikilemini hayatın her alanında uygulayan anlayışı, Rönesans ile değişime uğramıştır. 1529-1596 yılları arasında yaşamış Rönesans Dönemi siyaset felsefecisi Jean Bodin, bu iki kılıcın üzerine egemenliği koymuştur. Egemenliği kullanan kralın, bu gücü Tanrıdan aldığı fikrinden vazgeçemese de egemenliğin, devletin özü olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiştir. Bu anlamda "egemenlik" kavramını modern devlet içerisindeki konumlandırması ile çağdaş devlet anlayışının da kurucusu olarak değerlendirilmektedir. 1789 Fransız İhtilali ile birlikte "egemenlik" devletten de alınarak, ulusa verilecektir.
Jean Bodin'in devleti bir gemiye, egemenliği ise geminin ana malzemesi ahşaba benzetmesi, kralın iktidarı ile bir ailedeki babanın iktidarını karşılaştırması oldukça ilginçtir. Bodin, felsefesine öncelikle bir itaat skalası ile başlar. Yurttaş yöneticiye itaat etmeli, yönetici hükümdara itaat etmeli, hükümdar ise Tanrı yasalarına dayalı, sosyal adaleti gözeterek devleti idare etmelidir. Bir devleti eşkiyanın, despotun idaresinden ayıran temel kıstas hukuka, adalete dayanmasıdır, der.
Jean Bodin, canlıların hücrelerden oluşması gibi devletin yapı taşlarının ise aile olduğunu söyler. Ailelerin bir araya gelmesi ile devlet oluşur. Ailelerin çıkarlarının, mülklerinin korunması ve mutluluklarını sağlamak devletin görevidir. Öyle ki yurttaşları mutlu olan devlet de mutludur. Ailede mutlak iktidar sahibi babadır ve baba bu iktidar gücünü Tanrıdan alır, tıpkı kralların iktidarı gibi. Bunun doğal sonucu egemenlik hakkının doğal kullanıcısı da Kraldır.
Bir geminin ana malzemesinin ahşap olması, bir gemiyi ayakta tutan temel unsurunun güvertesi, gövdesi olması ne ise bir devlet için de egemenlik odur. Egemenlik olmaz ise devlet parçalanır, yok olur. Egemen ise Kraldır. Çünkü egemenliği kullanma gücü ona aittir ve tıpkı ailedeki baba gibi bu gücünü o da Tanrıdan alır. Bodin burada egemenliği hem devlete içkin bir konuma getirirken, egemen kralın iktidarını tanrıya bağlaması ile modern ile orta çağın arasında bir geçiş filozofu olduğunu da göstermektedir. Bir yanı ile çağdaş bir yorum bir yanı ile orta çağın dinsel zihniyetini harmanlar.
Jean Bodin, egemenliğin unsurlarını da belirler. Egemenlik:
- Mutlaktır.
- Süreklidir.
- Devredilemez ve bölünemezdir.
MUTLAKLIK: Egemenliğin mutlak olması, başka bir güç tarafından sınırlanamaz olmasıdır. Yani Egemen Kral kimseye sormadan yasa yapar, yasaları değiştirir. Bir anlamda yasa, egemenin buyruğudur.
SÜREKLİLİK: Süreklilik egemenliğin sınırsız, süresiz olmasıdır. İyi de Kral ölümlüdür. Bodin der ki, kralın egemenliği ölünceye kadardır ancak öldükten sonra tacını başkasına devretmek zorundadır ki bu, değiştirilemez temel bir yasadır. Aslında egemenlik kralın bedeninde somutlaşsa da devlete içkindir. Yani kral gelip geçici, devlet bakidir.
DEVREDİLEMEZ VE BÖLÜNEMEZ: Egemenliğin mutlak ve sürekli olması onu bir ve bölünemez kılar. Kral egemenliği devir de edemez. Zira kralın bedeni ölümlüdür ,zaten gelip geçidir, aslolan devlettir ve devlet bakidir.
Jean Bodin, egemenin yapısına göre üç devlet biçimi tanımlar
Kaynak: Abdurrahman Saygılı, AÜHFD, 63 (1) 2014:185-198
Yeliz Türk, Modern Devletin Oluşum Sürecinde Egemenlik Kuramı, Ankara Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı, Ankara 2002, Yüksek Lisans Tezi
Cengiz İskender Özkan, Anadolu Üniversitesi Yayını Siyaset Felsefesi Eskişehir 2011
Resim: erolanar.org sitesinden alındıtıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder