31 Ocak 2015

Ölümsüz Sokrates !

Jacques Louis David Anısına...

Gerçekte ne zaman ölür insan?
     
     Son nefesini verdiği anda mı?
     Geride ismini anacak kimse kalmadığında mı?

Ölümünün üzerinden iki bin yıl geçtikten sonra ölüm hikayesi resmedilen bir filozofun tablosuna "Sokrates'in Ölümü" adını vermek ne kadar doğru? Kanımca bu resmin adı "Ölümsüz Sokrates" olmalı. Peki ya bizler! Kitapları, dergileri, internet sitelerini süsleyen bu resme dair ne biliyoruz ? 


Sokrates'in ölümü

29 Ocak 2015

Ksenofanes; Çok Tanrı'dan, Tek Tanrı'ya

Ksenofanes (Xenophanes)

Xenophanes
Rüya görürken, bir rüyada olduğunuzun farkında mısınız? Değilsiniz! Peki uyanık olduğunuz anlarda, rüyada olmadığınızdan ve "yaşadığınızdan" nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? Belki de her şey bir kurgudan ibaret, bizler; Tanrı'nın düşüncesindeki hayalleriz, olamaz mı? Muhtemelen sorularım size gülünç geldi. Görüyorsunuz, işitiyorsunuz, düştüğünüzde canınız acıyor çünkü duyumsayan bir bedene sahipsiniz, özetle "var"sınız. Var olduğunuzu beş duyunuz sayesinde algılayabiliyorsunuz, peki beş duyunuzun algılayamadığı şeyler hakkında bilgi sahibi olabilir misiniz? Tanrı daha fazlasını bilmenize izin verir mi? 

26 Ocak 2015

Herakleitos; Karanlık Filozof

Herakleitos

Heraklitos

Aynaya her baktığınızda gözlerinize yansıyan görüntünün hep aynı size ait olduğundan emin misiniz? On yıl önceki fotoğrafınızda size gülümseyen yüzünüz ile, on yıl sonraki fotoğrafınızda size gülümseyen yüzün aynı yüz olduğunu söyleyebilir misiniz? Bütün bunları "hayır" diye yanıtlıyorsanız, değişimi inkar etmiyorsunuz demektir. Madem ki geçmişteki "siz" ile, andaki "siz" aynı "siz" değilsiniz, o halde tüm bu soruları "benim" diye cevaplamanızı sağlayan nedir? Değişimdeki birlik mi? Ya da Herakleitos'un dediği ifade ile "logos" mu ?

24 Ocak 2015

Sayılardan Dünya Kuran Pythagoras

Pythagoras

İnsan nasıl bilir? Görerek, duyarak, dokunarak elde ettiği verileri beyninde işleyerek mi bilgiyi yaratır? Duyularımız olmasa, bilgi sahibi olamaz mıydık? Eğer bilgi, duyularımıza bağlı ise, iki çarpı ikinin dört ettiğine dair bilgimiz, hangi duyu organımızın verisine bağlı? 
pythagoras

Matematik ile derinlemesine ilgilenmiş olan Pythagoras'ın duyu verilerinin dışında, sezgiye dayalı ya da aklın gücü ile de bilgi edinilebildiğini fark etmemiş olması imkansız. Bunu fark eder etmez de, görünür evrenin ötesinde saklı uyumun yasasını akıl gücü ve sezgi ile sayılarda bulma gayretine girişmiştir, muhtemelen.

21 Ocak 2015

Ruha Can Veren Anaksimenes

Anaksimenes

AnaksimenesAnaksimenes derin bir soluk aldı, ruhunu içine çeker gibi, ki gerçekten de böyle olduğunu düşünüyordu. Sonra ağır ağır nefesini verirken, havanın ılıkça dudaklarına dokunuşunu hissetti. Nefes almazsa ölürdü! Soluduğu havada can, soluduğu havada ruh vardı sanki. Bu; gerçek olabilir miydi?

Anaksimandros'un öğrencisi, Milet Okulunun son filozofu (M.Ö.585-M.Ö.525) Anaksimenes'in aklını kurcalayan bazı sorular vardı.

Anaksimandros'un boşlukta asılı duran dünya fikrini temel bir dayanaktan yoksun bulmakta, her şeyin sonsuzdan geldiğine dair görüşünü ise tahayyül etmekte zorlanmaktaydı. Oysa ki Thales her şeyin "su"dan geldiğini söylerken, en azından ele avuca gelir bir "neden" den yola çıkmıştı.Ancak "su" bile her şeyin nedeni olacak kadar yetkin bir madde değildi O'na göre. 

19 Ocak 2015

Evrenin Babası Anaksimandros

Anaksimandros 

Thales'e sormazlar mı, dünya suyun üzerinde ise, su neyin üzerinde? Her şeyin kaynağı su ise, su; nasıl taşa, toprağa, ağaca dönüşmekte? Bu sonsuz var oluşlar ve yok oluşlar aleminin kaynağı su, nasıl oluyor da tükenip bitmemekte? 
Miletli Filozof
Elbette ki sordular, üstelik bu soruları, Thales'in öğrencisi Milet okulunun ikinci önemli filozofu Anaksimandros(M.Ö.610 - M.Ö.546) sordu.Sormakla da kalmadı, bu sorulara öyle yanıtlar verdi ki, yüzyıllar öncesinden Darwin'in ve Newton'un habercisi gibiydi. 

Anaksimandros tıpkı Thales gibi, doğayı gözlemliyor, görünür çokluğun ardındaki ana maddeyi, her şeyin kaynağı olan o ana ilkenin ne olduğunu anlamaya çabalıyordu. Ancak, Thales'in bu soruya verdiği "su" yanıtı onu tatmin etmemekteydi. Nemin, ıslaklığın kaynağı su olabilirdi, ancak su'dan; sıcak ve kuru nasıl meydana gelebilirdi ki? Su sahip olmadığı bir niteliği nasıl bir maddeye verebilirdi? Üstelik evrende var oluşlar, yok oluşlar birbiri ardına yaşanıp,  bu sonsuz bir döngüyle devam ederken, her şeyi yaratan su nasıl oluyor da tükenmiyordu. 

15 Ocak 2015

Kuyuya Düşen Thales !

Thales

"Doğada hiç durmaksızın devam eden devinimlerin, varoluşların, yok oluşların , ele avuca gelmeyen duyguların gerisinde bir "neden" olmalı. Bütün bu mitleri, efsaneleri itiyorum elimin tersiyle, bana öyle bir "neden" söyleyin ki, aklım boyun eğsin karşısında. "


Belkide böyle haykırıyordu, Antik Çağ'ın ilk filozofları. 

12 Ocak 2015

Felsefe Nasıl Doğdu ?

Felsefe

" Felsefe, hayretle başlar. " 

Küçük bir çocukken;kar yağışını izlemek , gökyüzünden düşen beyaz tanecikleri seyretmek, sokakların, bahçelerin beyaza büründüğünü görmek, bizi mutlu eder, mutlu ettiği kadar da hayrete düşürür , bir mucizeye tanık olmuşuz gibi heyecana kapılırdık.



Zamanla büyüdük , kar yağışı üzerimizde aynı heyecanı ve mucizevi etkiyi yaratmaz oldu. Neden artık hayrete düşmüyoruz ? Onlarca kez karşılaştığımız bu doğa olayı bizde bir alışkanlık yarattığı için mi, yoksa  kar yağışının bilimsel nedenlerini bildiğimiz için mi? 
Doğanın sırlarını çözdükçe, hayret duygularımızda azalacak mı ? Ya da insanoğlunun hayret etme dürtüsü olmasaydı, bunca bilgiyi edine bilir miydi ? 


Gelin şimdi hep birlikte, M.Ö. 8.yy. 'a Antik Çağ Yunan dünyasına geri dönelim ve Felsefe nasıl doğmuş birlikte öğrenelim. 

11 Ocak 2015

Hayat ve Felsefe

düşünmek
Kimi zaman kendinize, "Hayatın anlamı nedir ? ,Nereden geldim?,Bir gün yok olacak mıyım? , Gerçekte var mıyım?" gibi sorular sorduğunuz oluyor mu? 
Bu sorulara yanıt ararken, kendinizi kaybedip, bir yok oluşa, ya da hiçliğe düştüğünüzü hissederek, hızlıca sorulardan kaçıp, rutin yaşantınıza sığınırken buldunuz mu kendinizi ? 

Muhtemelen hayatın döngüsel çarkına kapılmış yaşarken, yukarıdaki soruları kendimize sormaya, sorsak bile cevaplarını düşünmeye zamanımız olmuyordur, çoğunlukla. Hele ki, açsak, paramız yoksa , evde geçindirmekle mesul olduğumuz bir ailemiz var ise, kısacası hayatın hırçın yüzüyle mücadele ediyorsak, derin sorgulamalara giremeden , yüzeysel yaşamaya da mahkum edilmişizdir, ne yazık ! 


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...